Başkent’te çok sayıda inşaat firmasına pazarlama ve satış danışmanlığı hizmeti sunan CEF Danışmanlık’ın kurucu ortaklarından Evren Acar’la sektörü ve Ankara konut projelerini konuştuk.
Acar, son yıllarda tüm yönlere doğru büyüyen kentte stok fazlası tehlikesi oluşabileceğini kaydederek, hem inşaat firmaları hem de alıcılara önerilerde bulundu…
Yaşam Projeleri : Öncelikle CEF Danışmanlığı yakından tanıyabilir miyiz?
Evren Acar : CEF Danışmanlık, 20 yıllık sektör tecrübemizi farklı bir hizmet anlayışı ile sunma fikrimiz ile ortaya çıktı. Ortağım Filiz Kemahlı ile özgün ve girişimci bir fikir ile başladığımız bu serüvene 2013 yılından bu yana pek çok firma ve takım arkadaşımız ile CEF Danışmanlık çatısı altında devam ediyoruz. CEF‘in en önemli özelliği, güçlü bir ön hazırlık sürecini kapsayan yenilikçi bir yaklaşımın yaratıcısı olması. CEF ‘sadece danışmanlık’ sürecini yürüttüğü projelerin aktif satış süreçlerini de yönetiyor ve teslimata kadar yüklenici firma ile aynı masada olmak gibi bir özelliğe de sahip. CEF bir süre sonra şirketlerde ailenin bir parçası olmayı başarıyor. İşin sırrı da burada diyor. Tüm CEF takımı, aynı ruhu taşıyan mutlu insanların bir araya geldiği harika bir ekipten oluşuyor. Keyfimiz, yaratıcılığımız ve enerjimiz de işlerimize yansıyor.
Yaşam Projeleri : Ankara’da en çok talep alan bölgeler nelerdir?
Evren Acar : Başkent Ankara, son yıllarda her yöne doğru büyüyen bir yapı gösteriyor. Popüler olan bir semt bir anda kocaman bir şantiye adasına dönüşüveriyor. Bu durum da yeni yaşam bölgelerinin oluşmasını sağlıyor. Batı aksı her zaman hızlı gelişirken, son dönemlerde şehre dönüş de gözlemliyoruz. Kent yenileniyor aslında, değişim her yerde… Ancak bölgeler gelişirken, stok fazlası oluşmamasına dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum. Örneğin İncek bölgesi, Başkent Ankara’da yatırım için son yıllarda en gözde yerleşim yerlerinden biri olurken, birbiri ardına inşa edilen benzer nitelikteki çok katlı konut projeleri nedeniyle bölgede stok fazlası tehlikesinin var olduğu bir gerçek. O nedenle doğru projelerin doğru bölgede hayata geçirilmesi gerekiyor.
Bir konseptin bir projede talep görüyor olması, onun nerede yapılırsa yapılsın sıkıntısız satılacağı anlamına gelmiyor ya da ‘X’ firması yaptı çok iyi satıldı ben de yaparım iyi satarım fikrini de desteklemiyor. A bölgesinde büyük talep gören bir konut projesi, B bölgesindeki profile uygun olmadığı için sıkıntı oluşturabilir. Özellikle inşaat firmalarına önerim, satış ve pazarlama konularında uzman, bölgeleri iyi tanıyan profesyonellerden destek almaları. Çünkü bu uzmanlar inşaat firmalarının göremediklerini görüp, projeye çok daha farklı açılardan baktıkları için doğru projelerin hayata geçirilmesi sağlanıyor. Açıkçası havayı koklamak, iyi bir fizibilite ve ihtiyaç analizi yapmak, rakipleri tanımak gerekiyor. Projenin kendine özgü özellikleri baştan belirlenmeli, bölgeye değer katacak proje üretimi hedeflenmeli.
Yaşam Projeleri : Ankara’da konut alıcıları projelerde en çok hangi özelliklere önem veriyor?
Evren Acar : Son yıllarda inşa edilen konut projeleri sayesinde alıcı artık ‘kapalı güvenlikli yaşam alanı’ arayışında. Konut sahipleri evlerinin konforuyla rahatlamak, boş zamanlarını evinden uzaklaşmadan yapabileceği aktivitelerle geçirmek istiyor. Zaman artık hepimiz için çok kıymetli. Hayata geçirilen marka projeler sayesinde lüks görülen özellikler standart hale geldi. Ebeveyn banyosu yakın geçmişte lüks olarak benimsenirken, artık olmazsa olmazlar arasında… Pahalı algısına sahip ürünlerin standarda dönüşmesi inşaat firmalarını da daha iyisine imza atmaya itiyor. Rekabet beraberinde kaliteyi de getiriyor. Faydalı alan da oldukça önemli. Arsa değerlerinin yüksek olması nedeniyle satın aldığımız konutların her bir metrekaresi değerli. Dolayısıyla projelerde daire planları çok önemli. Kapalı otopark, sosyal tesisler gibi artı site özellikleri artık zaten olması gerekenler listesine girmiş durumda.
Yaşam Projeleri : Son dönemde Ankara konut projelerinde yaşanan gelişmeyi nasıl değerlendirirsiniz?
Evren Acar : Ankaralı inşaat sektör oyuncuları, son yıllarda gerçekten çok başarılı işlere imza atmaya başladı. Ürettikleri projelerle dünya başkentleriyle yarışır duruma gelen inşaat firmaları, konut anlayışının kökten değişmesini sağladı. Nitelikli, teknolojik özelliklerle donatılan projeler, elbette kentin görünümünün daha modern hale gelmesine de yardımcı oluyor. Önümüzdeki dönemde Ankara’daki bu gelişimin daha da ilerleyeceğine inanıyorum. Ancak şehrin ruhunu da keşke koruyabilsek… Farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmaların inşaat sektörüne olan ilgileri gerçekten olağanüstü. Köklü müteahhitlerin hepsi de bugünlerde aynı cümleyi kuruyor; Artık eski kar marjları yok sektörde… Bu serzenişlere karşın yine de inşaat sektörüne ilgi hiç azalmıyor.
Yaşam Projeleri : Son olarak, Ankara konut alıcılarına önerileriniz nelerdir?
Evren Acar : Konut alıcıları öncelikle, oluşturulan algıdan çok gerçekten ne satın aldıklarına çok iyi konsantre olmalılar. Bazen sunulan olanaklar kulağa hoş gelse de nihayetinde vaatlerle örtüşmeyebiliyor. Artık günümüzde örnek dairelerde malzeme seçimlerinin tamamını görerek satın alma şansı var. İnşa halindeki bir projeden yapılan satın almalarda teslimat ile ilgili de mutlaka kendilerine bir tolerans süresi koysunlar. Ankara hava şartları itibarı ile kış imalatlarını zorlayan bir bölge.
Ülkemizde pek çok sebepten elde olmayan gecikmeler yaşanabiliyor projelerde. Gelişen bölgelere yatırım yapmak her zaman yatırımcıya kazandırmıştır ve kazandırmaya devam edecektir.
Alıcılar gerçekten ihtiyaçlarını alt alta yazıp bir liste yapmalılar ve o listedeki özelliklere göre fiyat-fayda dengesinde bir seçim yapmalılar. Öncelikleri belirlemek çok önemli. Henüz hiçbirimiz için dört dörtlük bir evi inşa eden olmadı bunu da unutmamak lazım. Son sözüm ise evlerin nasıl olduğu değil bildiğiniz üzere evdeki huzur ve mutluluktur. Herkese yeni yılda evlerinde huzur mutluluk dilerim.
